FINDIKLI
Doğanın bin bir rengini taşıyan, yeşilin her tonunun görülebildiği, beyaz köpüklü berrak sularıyla karlı dağların coşkusunu denize taşıyan dereleri, gürül gürül akan şelaleleri, yaylaları, sahip olduğu tarihi dokusu ve yöresel tatlarıyla Karadeniz'in keşfedilmeyi bekleyen incisidir Fındıklı.
Uçsuz bucaksız yeşilin mavi ile buluştuğu, zamanın donduğu yaylaları, dereleri, şelaleleri, bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliği ile sahip olduğu tarihi dokusuyla, Fındıklı otantik gezi tutkunları için adeta biçilmiş bir kaftandır.
TARİHİ:
Roma İmparatorluğu ve Trabzon Krallığı egemenliklerinde bulunan Fındıklı, Trabzon'un fethinden sonra Osmanlı egemenliği altına girmiştir. 1887 yılında Hopa ilçesine bağlı bir nahiye olan Fındıklı, Birinci Dünya Savasında Rus işgaline uğramış ve 11 Mart 1918 tarihinde bu işgalden kurtulmuştur. 11 Haziran 1947'de 'İlçe' unvanı verilerek Artvin iline bağlanan Fındıklı, 27 Kasım 1953'te Artvin ilinden ayrılıp Rize iline bağlanmıştır.
COĞRAFYASI:
Fındıklı, Rize'nin doğusunda son sahil ilçesidir ve İl merkezine 60 km uzaklıktadır. Doğusunda Arhavi, batısında Ardeşen, kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Yusufeli ve Erzurum olup 409 km2'lik alana ve 13 km kıyı şeridine sahiptir. 22 köy ve 8 mahallesi olan ilçenin nüfusu 15.860'dır.
Fındıklı oldukça engebeli ve dağlık bir coğrafyaya sahiptir. İlçe merkezi iki vadi arasına kurulmuştur ve kıyı şeridi dardır. Kıyı şeridinin hemen arkasında güneye doğru arazi yükselmeye başlar. İklim olarak tipik Karadeniz ikliminin etkisi altındaki Fındıklı'da yazlar serin, kışlar ılıman ve her mevsim yağışlıdır. Bol yağış alan ve dengeli bir sıcaklık rejimine paralel olarak gür ve sık bir bitki örtüsü görülür.
EKONOMİSİ:
İlçe halkının bölge şartlarına göre geçim kaynağı, başta çay ve fındık olmak üzere kısmen narenciye, meyvecilik, su ürünleri, arıcılık ve hayvancılıktır.
Çay tarımı Fındıklı'da 1952 yılında çay ekimine izin verilmesiyle başlamıştır. Halen Fındıklı İlçesinde Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne ait bir çay fabrikası ve özel sektör bünyesinde üç adet çay fabrikası faaliyetlerini sürdürmektedir. İlçemizde fındık üretiminin yanı sıra, 1990'lı yıllardan bu yana organik kivi üretiminde hızlı bir gelişme yaşanmaktadır. Son yıllarda Karadeniz Bölgesi'nde üretimine başlanan ve 'Mavi Altın' olarak bilinen üzümsü bir bitki olan likapa da, ilçemizde de hızla yaygınlaşmaktadır. Bunlarla birlikte, İlçemizde yeni yapılan projelerle Kayın Mantarı yetiştiriciliği de yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.
MİMARİSİ:
İlçemizde Doğu Karadeniz Bölgesi'ne has bir tarzla yapılmış olan ve görsel anlamda harika bir sivil mimari şöleni sunan özgün yapısını korumuş birçok yapı bulunmaktadır. Bu yapıların temel malzemesi ahşap ve taştır. Tarihi konaklar, kemer köprüler, ahşap oyma sanatına dayalı olarak yapılan ahşap camiler ve su değirmenleri ilçemizde bolca bulunmaktadır.
İlçe merkezinde yer alan ve İlçeye gelenleri sevgiyle ilk karşılayan Fındıklı Merkez Cami, İlçemizdeki tarihi yapıların başında gelmektedir. 18. yy'de yapılan Cami iki katlı, moloz taştan dikdörtgen planlıdır. Üzeri ahşap kırma çatı ile örtülmüş olan Caminin dört ahşap ayaküstünde yükselen ahşap bir kubbesi bulunmaktadır. Caminin taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli bir minaresi vardır.
Bir diğer önemli camimiz ise, ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinin sergilendiği Meyveli Ahşap Camidir. İki katlı olarak tamamen ahşaptan yapılmış olan caminin alt kısmı medresedir. Minaresi bulunmayan ve süsleme bakımından oldukça zengin olan cami kırma çatı ile örtülmüştür.
Fındıklı'nın tarihe tanıklık eden önemli bir varlığı da dolma taşlı ahşap Fındıklı konaklarıdır. Temel yapı malzemesi ahşap ve taş olan Konakların temel duvarları taştır. Yapıya asıl karakterini ve dış görünümünü kazandıran öge ise 'Dolma' ya da 'Göz Dolma' olarak adlandırılan dış duvarlardır. Bu duvar sisteminde dolgu taşların koyulabilmesi için duvarın ahşap iskeleti raf sistemi gibi kutucuklara bölünmüştür. Gözlere yerleştirilen dolgu taşları, parke taşı büyüklüğünde perdahlı sel taşlarıdır ve her göze bir tane yerleştirilir. Dolma duvarlarda taş ile ahşap arasındaki boşluk ise elenmiş kil ve kireç karışımı macunla sıvanarak kapatılır, rengi ise beyazdır. İç mekânlarda ise ahşap oymacılık sanatının tüm güzelliklerini görmek mümkündür. Çağlayan Köyü'müzde bulunan Ataçlar, Şevketbeyogulları, İnceler Konağı bu konaklardan sadece bazılarıdır.
Fındıklı'da birçok irili ufaklı akarsu bulunmaktadır. Akarsular açısından zengin ilçemizde köprü mimarisinin de güzel örnekleri gelişmiştir. En güzel örneği Çağlayan Köyü'nde yer alan Taşköprü'dür. Taşköprü yaklaşık 30m uzunluğunda oldukça ihtişamlı bir yapıya sahiptir. Bu köprümüzü Aslandere, Gürsu ve Derbent köprüleri takip eder.
Sahip olunan bu tarihi doku İlçemiz kent kimliğini oluşturan en önemli unsurdur. İlçenin bu tarihi kent kimliğini koruya bilmek amacıyla çalışmalar yapılmaktadır. Hali hazırda, eski konakların orijinaline uygun restorasyonu için destekler verilmekte, İlçe merkezinde yeni yapılan yapıların kentin mimari yapısıyla bütünleşecek şekilde inşa edilmesi teşvik edilmektedir. Bu kapsamda başta Fındıklı Hükümet Konağı olmak üzere, kamu binalarının da çevre ile bütünleşmesinin sağlanması hem de kent mimarisinin korunması anlamında vatandaşlarımıza örnek olmak amacıyla, İçişleri Bakanlığımızın desteği ile dış cephe giydirme çalışmaları yapılmaktadır. Yine Fındıklı Belediyesi'nce tarihi bir konak restore edilmekte ve 'Konuk Evi' olarak kent kültürünü yansıtacak şekilde düzenlenmesi planlanmaktadır.
KÜLTÜRÜ:
Fındıklı, Karadeniz Bölgesi'nin genel karakteristik kültürel özelliklerini içinde barındırır. İklimi ve doğal yapısı gereği değişik ağaç türlerinin yetiştiği ilçede, el sanatlarında da kuşkusuz ağaç işleri ilk akla gelen ve en bol ürün veren alandır. Bölgede arazi engebeli olduğu için taşımacılığın sırtta yapılması nedeniyle, sepet örücülüğü sanatı da gelişmiştir. Yine, eskiden kenevir liflerinin pamuk haline dönüştürüldükten sonra, elde eğrilerek ince iplik haline getirilip el tezgâhlarında dokunmasıyla elde edilen ve Rize Bezi olarak bilinen Feretiko dokumacılığı da yapılmaktadır.
Bölgede önemli bir kültürel unsurda Atmacacılık kültürüdür. Atmacacılık, atmacanın yakalanmasından, eğitilmesine ve atmacayla avcılık yapılmasına kadar uzanan zahmetli bir süreci ifade eder. Atmaca kültürü; renk, şekil ve hareketlerine göre atmacalara verilen isimlerden, bu uğraş için kullanılan malzemelere, böceklere, kuşlara ve atmaca tutkusunun yarattığı türkülere, atasözlerine, anlatmalara kadar uzanan zengin bir birikimdir.
Yörenin yemek kültürü de Karadeniz kültürüyle paralel ve zengindir. Mısır yetiştirilen yörede 'mısır ekmeği' ve 'muhlama' mısır unuyla yapılan yöresel yemeklerimizin başında gelir. 'Turşu kavurması', 'karalahana sarması' ve karalahana yemekleri farklı damak tatlarına hitap eder. 'Hamsili ekmek', 'sebzeli hamsi tavası', 'hamsili pilav'; hamsi ile yapılan yemeklerimizden bazılarıdır. Fındıklı'da yetiştirilen meyvelerin birçoğundan eşine az rastlanır lezzete ve kıvama sahip pekmezler üretilmektedir. Tatlı çeşitlerinden kokulu siyah üzümle yapılan Pepeçura ve Laz Böreği yöremizin vazgeçilmez tatları arasında yer alır.
Son olarak kültürel değerlerimiz arasında tulum ve insanın kanını kaynatarak buz tutmuş gönülleri ısıtan horon vardır. Yürekleri dolduran coşkular, sevinçler değişik etkinliklerde horona dönüşür.
TURİZMİ:
Yaylaları, dereleri, şelaleleri, flora ve faunası ve sahip olduğu tarihi dokusuyla Fındıklı'da, doğa ve tarihi içine sindirmek isteyenler, yürüyüşten dağcılığa, sportif olta balıkçılığından kuş gözlemciliğine, kampingden foto safariye kadar pek çok alternatif turizm faaliyeti yapabilir.
İlçemiz temelde üç vadiden oluşmakta olup, bu vadiler doğal güzellikleri ve kaynakları ile özellikle el değmemiş olması bakımından, bölgedeki diğer yörelerden oldukça farklı bir yapıya sahiptir. Doğal güzelliğene tarihi güzelliğin eşlik ettiği yöre adeta açık hava müzesi şeklinde olup, fotoğraflarından daha güzel olan ender yerlerden biridir.
Vadilerimizden en çok bilineni Çağlayan Vadisi'dir. Rivayet odur ki Yavuz Sultan Selim Şehzadeliği döneminde Çağlayan Vadisi deresine gelmiş ve dereden su içerek 'Abu hayat burda" demiştir. Bu nedenle vadinin adı uzun yıllar 'Abu' olarak kalmıştır. İlçe merkezinden güneye doğru Çağlayan Deresi takip edildiğinde Vadinin ilk köyü olan eşsiz güzellikteki Çağlayan Köyü sizi karşılar. Köyde geleneksel mimarimizin tipik örnekleri en diri biçimde yaşatılmaktadır: tarihi konaklar, serenderler, değirmenler ve taş köprüler. Vadi boyunca köylerin her yönüyle uygun yerlerine inşa edilen dolma taş konaklar Çağlayan Köyü'nde yoğun olarak bulunmaktadır. Konaklar bodrum üstü tek katlı, serenderli ve çay bahçesiyle kompleks bir konumundadır.
Çağlayan Deresi, adına yakışacak güzellikte pek çok şelaleye ev sahipliği yapar. Gerek ana dere gerekse yan kollar üzerinde irili ufaklı şelaleler, vadi rotası boyunca görsel bir şölen sunar. Gürcüdüzü, Salma, Çatak Üçgöl şelaleleri bunlardan bazılarıdır.
Bölgede bir biri ardına pek çok yayla bulunmaktadır. Yaylalarımıza araçla ulaşılabileceği gibi patika yollar vasıtasıyla da ulaşılabilir. Sizleri dağların doruklarına taşıyacak bu patika yollar dağ yürüyüşü tutkunlarının vazgeçilmezleri arasındadır. Bu patika yollarından en bilineni ve oldukça eski olanı Çağlayan Köyünden başlayıp Kaçkarların doruklarına kadar uzanan ve 'Kırk Merdiven' olarak bilinen patika yoldur. Bu yolu kullanarak vadiyi gezenler hiçbir yerde göremeyeceği zengin bitki örtüsü ve renk tonu ile karşılaşır. Bu yolu kullananlar, beyaz köpüklü Çağlayan Deresi'nin yer yer homurdayan, yer yer okşayan sesi eşliğinde ıhlamur, kestane, kumar, şimşir ve yosun kokuları arasında ilerleyerek zamanın durduğu bakir yaylalarımıza ulaşır. Mütevazı bir yayla evinde biraz soluklanıp buz gibi pınarlardan içtikten sonra Marsis'in eteklerine çıkar sonsuz bir bulut denizi ile karşılaşır. Eğer zirveye doğru tırmanmaya devam ederseniz Öküzboğan Buzul Gölü'ne ulaşır, zorlu doğa koşullarında harcadığınız emek karşılığında nefis bir panoramik manzara sizin olur.
UYGULANMAKTA OLAN PROJELERİMİZ:
YAYLACILIK MÜZESİ VE KAMPİNG ALANI PROJESİ: İlçemizdeki turizm potansiyelini harekete geçirerek ilçemizin doğal yapısını, kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir bir turizm alt yapısı oluşturmak amacıyla Çağlayan Vadimizde uygulanmak üzere Kaymakamlığımız KHGB ve Fındıklı Belediyesi ortaklığında 'Yaylacılık Müzesi Ve Kamping Alanı' isimli bir proje hazırlanmış ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı'ndan alınan hibe desteği ile uygulanmaya başlanmıştır. Proje ile alt yapı yatırımlarının yapılmasıyla Vadideki yaylalara ulaşılabilirliği sağlamak ve bir turizm merkezi oluşturmak amaçlanmaktadır.